neden agnostiğim part3 


  1. Çocukluğumda incil okunurken dinlerdim, sonrasında kendim de okudum. Tarihe yönelik ilk bilgilerim incil’dendi. Yahudiler, Musa’nın başından geçenler, diğer peygamberler hepsi önemliydi. insanlar tarafından yazılmış kitaplarda insanların kendi düşünceleri vardı ama incil’de Tanrı’nın kutsal gerçekleri mevcuttu.

    Yine de çevreme ve öğretilenlere rağmen Tanrı’yı pek sevemedim. Merhamette cimri, öldürmekte müsrifti. işkenceye ve yok etmeye o kadar meraklıydı ki tüm kalbimle ondan nefret ettim. Bana Eski Ahit’in tanrısını hiçbir uygar insan da sevemez gibi geliyor.

    Hıristiyanlar der ki; Tanrı onları yok etme hakkına sahiptir, çünkü başta onları yaratan da Tanrı’dır. Peki, o zaman neden yaratmış insanları? Ölürken izlemekten zevk aldığı için mi?

    Yine Hıristiyanlar der ki; Eski Ahit’teki acımaz Tanrı’nın aksine Yeni Ahit’te Tanrı daha şefkatlidir. Oysa Yeni Ahit’teki Tanrı daha da acımasızdır çünkü Eski Ahit’te Yehova’nın ebedi bir hapishanesi, sönmeyen bir ateşi bulunmuyordu. Onun insanlara olan nefreti dünyada kalıyordu. Düşmanı öldüğü zaman işi bitiyordu.

    Yeni Ahit’te ise ölüm bir son değil, sonu gelmeyen cezalandırmanın başlangıcı oluyor. Tanrı’nın kini ve intikama olan açlığı Yeni Ahit’te hiç bitmiyor.

    Tanrı, insan kılığına girdiğinde müritlerine düşmanlarını bile sevmelerini, yüzlerine tokat atana diğer yanaklarını uzatmalarını tembih ediyor. Ama aynı Tanrı bir yandan da sonsuz ateşi hazırlıyor.

    insanoğlunun dünyada yaşayabileceği tüm acıların toplamının – kayıp bir ruhun cehennemde çekeceği sonsuz acının yanında hiçbir şey olduğu söylenir. insanın hayal gücünün bile ötesinde bir dehşet.

    Ama bu Hıristiyan dünyası için Tanrı’nın adaleti, isa’nın merhameti oluyor.

    Bu korku verici dogma, bu büyük yalan beni de büyük bir Hıristiyanlık karşıtı yaptı. Çünkü bu sonsuz işkenceye olan inanç, gerçek işkencelerin sebebi oldu. Engizisyonu kurduran, toplumları köleleştiren, sayısız insanın kanını döken oydu. Adalet kavramını tersine çeviren, merhameti kalpten silen ve insanları şeytana dönüştüren oydu.

    insanı Tanrı’nın bitmeyen şiddetinin kurbanı yaptı. Öğretildiği tüm kiliseler toplum için tehlikeli, öğreten tüm vaizler toplum düşmanıdır. Hıristiyan dogması sürdükçe vahşilik de sürecektir. Çünkü o sonsuz kötülüğün, nefretin ve intikamın ta kendisidir.

    Yaşadığım ve nefes aldığım sürece, tüm gücümle ve kanımın son damlasına kadar bu yalanla mücadele edeceğim.

    Hiçbir şey beni bu sonsuz ıstıraba olan inancın zayıflaması ve onu öğretenlerin bu duruma bozulmasından daha mutlu edemez.

    Yüzyıllarca Hıristiyan âlemi tam anlamıyla tımarhane gibiydi. Papalar, Kardinaller, Piskoposlar, Rahipler, Keşişler hepsi deliydi.

    Sadece çok kısa dönemlerde akıl ve mantık üstün geldi. Tüm gürültü ve patırtı arasında sağduyunun sesi duyuldu. Cahilliğin şiddetle hüküm sürdüğü dönemde, çok nadiren bilgelik öne çıkabildi.

    Ama ilerledik. Umalım ki Hıristiyanlar yakın bir dönemde dogmalarını reddederler ve onun açık bir şekilde akılla ve adaletle çeliştiğini görürler.
    (kaliteli pezevenk ?, 29.09.2012 13:04)
  2. (bkz: neden agnostiğim part4)
    (kaliteli pezevenk ?, 29.09.2012 13:12)

© 2025 - inat sözlük uludağ sözlük

'inat sözlük' rüyadır. bedenin terk etse de ruhun burada kalır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. inat sözlük sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.