insanlığın sırrını açıklıyorum 


/ 7
  1. ön edit: ön yargılarınızdan kurtulunda gelin
    ön edit2: yazdığım bu yazılar hiçbir yerden alıntı, çalıntı değildir. tamamen kendi yazılarımdır.

    bu yazı disizi sayesinde;
    1) tanrı var mı?
    2) dinlerin doğruluk payı var mı? varsa hangisi doğru?
    3) uzaylıların varlığı
    4) piramitlerin sırrı
    5) teknolojinin gelişim ve ilerleme konusundaki istikrarı
    6) türkiye'nin geleceği
    7) dünyanın geleceği
    8) kapitalist sistemin ömrü

    içindekiler: yazılara tek tek karıştırmadan ulaşmak için (bkz: #76899350)
    özet: konuların kısa özeti : (bkz: #76850681)

    ileriki yazılarımda (bkz: i s a)

    ayrıca (bkz: baphomet hakkında bilinmeyen gerçekler)

    1) kolaj
    2) baphomet
    3) novus ordo seclorum
    4) beyin
    5) telekinezi(psikokinezi)
    6) görünmeyen varlıklar

    gibi birçok soruya yanıt bulabileceksiniz.

    edit: alıntı olacaktır.bu 8 sorunun cevabını merak edenler reservlerini almalı diye düşünüyorum. yarın akşam yazılara başlıyorum. boyuna eksileyin sikimde değil. okumayacaklar gelmesin. özetler mevcut fakat okursanız daha fatdalı olacaktır.

    edit2: öncelikle şunu belirteyim ben de müslümanım. tanrı ve din yazı dizisine şimdi başlıyorum devamı yarın gelecek. daha önce okuyanınız vardır bunu. tekrar belirteyim bu yazıları ben yazmadım. tamamen alıntıdır.

    tanrı ve din

    insanlık, gelişim süreci boyunca varlığının sebebini iradesi nedeniyle sürekli sorgulayan bir varlıktı.
    etrafında olup bitenler, doğa olayları ve değişimlerin gerçekleşmesi, bu sorgulamayı daha da arttırdı.
    ilk insanlar, şimşeğin çakmasından tutun da, geceyle gündüzün değişimine kadar her olayda farklı bir yaratıcı tasvir ettiler.
    ancak, bu tasvirler maalesef ki varsayımdan öteye gidemedi.
    çünkü, tanrı denilen olgu/varsayım, insanlarla hiçbir zaman iletişime geçmedi.
    tanrı'nın bu muammalığı, insanlardan bazılarının, aslında tanrı diye birşey olmadığı düşüncesine kapılmasına neden oldu.
    toplumlar içten içe bu düşünceyi benimserken, zaman içinde yoldan çıkmaya, başka bir deyişle birbirlerine zarar vermeye başladılar. toplumların yoldan çıkması veya birbirlerine zarar vermesi, yine aynı toplumdan olan duyarlı insanları rahatsız etmeye başladı. eski dönemlerde şuanki gibi devlet otoritesinin yerleşmemiş olması, insanları haksızlık yapma ve zarar verme konusunda neredeyse teşvik eder gibiydi. böyle bir durumda yapılacak tek şey, aslında yeryüzünde varlığımızdan beri içimizde saklı olan doğaüstü korkuyu kullanıp, toplumları tekrar eski mutlu hallerine geri döndürmekti: din.
    dinler bir süreliğine de olsa, insanları hata yapmaktan alıkoyabildi. toplumların özlerini kaybetme konusundaki her çabası,
    bu toplumların içinden zeki ve duyarlı insanların çıkmasına da sebep oluyordu.
    çoğunlukla "peygamber" adı verilen bu insanlar, kendi toplumlarını güzel ahlak mantığı doğrultusunda hata yapmamaları için çabalayan insanlardı.
    yukarda yazılanlar, herkesin tahmin edebildiği, belli bir düşünceyle varılabilecek sonuçlardır.
    fakat, burada genelde gözden kaçan küçük bir ayrıntı, bütün bu düşünceleri yıkmaya yetecek kadar etkili:
    insanlığa böylesine yön veren bu dinler, neden hep ortadoğu'dan çıkmıştır?
    bu küçük ayrıntı, birçoğumuzun dikkat etmesine karşın, pek de önemsenmeyen ama derin açıklamalar gerektiren bir konudur.
    dünyada sadece ortadoğu halkları mı tabiri caizse yoldan çıkmıştı da, bütün peygamberler ortadoğu ve özellikle arap toplumuna gönderiliyordu?
    "ilahi dinler" adı altında bahsettiğimiz bütün dinlerin çıkış kaynağına dikkat ettiğimizde, bu dinleri toplumlara empoze edenlerin tamamının yahudi halklarından ya da yahudi soyudan gelen insanlar olduğunu görürüz.
    yahudilik kavramı, tahmin ettiğimiz din kavramından da öte, ırklaşma mantığı taşıyan bir kavramdır.
    varlıklarından bu yana, bu toplum hep kontrolü kendi ellerinde tutmak, daha doğrusu kontrol etmek istemişlerdir.
    dinlerin çıkış sebebi de, insanlığı kontrol etmek, onlara "gereken" şekilde yön vermekten ibarettir.
    "ilahi" sıfatı taşıyan bütün dinlerde bu gerçeklik payı vardır ve bilindiği gibi, yerel dinlerin çıkış sebebi de çoğunlukla doğal olayların etkisinde kalınarak yapılan "tanrı" tasvirlerinden öteye geçememiştir.
    insanlık tarihi boyunca isa ve musa'nın varlığına dair hiçbir kanıtın bulunamaması, başka bir şüpheyi de beraberinde getirdi:
    bu peygamber dediğimiz insanlar gerçekten yaşamış mıydı?
    şimdiye kadar hiçbir kanıtın bulunamaması nedeniyle, bu insanların aslında hayal ürünü veya diğer bir anlatımla sembolik karakterden ibaret olduğunu söyleyebiliriz.
    toplum düzenlerinin bozulmasından endişelenen, dönemin birkaç idealist insanlarının, böyle sembolik karakterler yaratarak insanları istedikleri gibi kontrol edebildikleri gerçeğine varırız.
    yaşadığı kanıtlanan tek "peygamber"in muhammed olduğuna dair birçok kanıt vardır.
    ancak, muhammed'in yaydığı din de kasıtlı olarak hristiyanlık ve museviliğe dayanıyordu.
    isa ve musa'nın gerçekten varolduğunu ve tanrı'nın elçileri olduğundan bahseden bu din, muhammed'in yanına küçük yaşta gelen selman-ı farisi'nin büyük katkılarıyla oluşturulmuştur.
    selman-ı farisi, islam'dan önce yaygın olan iki dini de, konuştuğu papazlar hahamlar sayesinde öğrenebilmişti.
    muhammed adında "bir peygamber"in varlığını öğrendikten sonra evinden kaçarak yollara düşen küçük yaştaki bu çocuk, çektiği onca sıkıntı sonucunda muhammed'in yanına varabilmişti.
    selman-ı farisi muhammed'i bulmamış olsaydı belki de şuan islam adında bir din olmayacaktı ya da asırlar önce tarihe karışmış olacaktı.
    sonuç itibariyle, bütün dinlerin insan aklının ürünü olduğunu söylemek mümkün.
    ancak, "yoktan varedilemeyiş" prensibi itibariyle, tanrı'nın varlığının kesin olduğunu söyleyebiliriz.
    peki, dinler güzel ahlakı emretmesine rağmen neden insanlık halen savaşıyor, halen döküyor?
    bunun sebebi de aslında yine insanlıkla ilgili.
    toplumlar yoldan çıktıkça, yeni bir din oluşturma yoluna gidildi ve birden fazla dinin varlığı sebebiyle, bir süre sonra dinlerin de özü bozuldu. farklı inanç sahibi insanlar, kendi inançlarının doğruluğuna inanmak zorunda bırakıldı ve diğer inanca sahip insanlara karşı, dinin yetkili kıldığı insanlar tarafından kasten düşmanlık oluşturuldu.

    --ölümden sonra hayat--
    tanrı'nın varlığının kesinliği, ölümden sonra hayatın varlığı ihtimalini de beraberinde getirdi.
    çünkü, dinlerin etkisinde kalan insanlık, yaptıkları hatanın ilahi bir adaletle cezalandırılacağına inandırılmıştı.
    buna da kısaca değinmek gerekirse, ölümden sonra hayatın varolma ihtimali konusunda bile hiçbir bulguya rastlanmamıştır.
    cennet, cehennem gibi bütün dinlerde bahsedilen nihai son, insanları sözümona doğru yolda tutabilme maksatlıydı.
    insanları iyiliğe teşvik edip, kötülükten uzak tutma maksadı taşıyan bu tasvirler ve ölümden sonra hayat olup olmayacağı konusundaki muammalık, dinlerin varolmasını ve günümüze kadar gelmesini sağladı.
    ölümden sonra hayat, şuanki bilimin geldiği nokta yeterli görülmesi sonucunda değerlendirilirse, dinlerde anlatıldığı gibi gerçek değildi ve hatta gerçeklik payının bulunma ihtimali bile yoktur.
    tanrı'nın varlığı, evrendeki belli bir manevi dengenin de doğal olarak varolmasını sağlıyor.
    kısacası, hesaplar açıldığı yerde, yani burada kapanıyor.
    bugün birine iyilik veya kötülük yaptığımızda, ertesi gün aynı etkide bir iyiliği veya kötülüğü farklı insanlardan ya da etkilediğimiz insanlardan buluyoruz.
    şimdiye kadar iyi veya kötü, bütün yaptıklarınız ve hayatta bu noktaya gelmenize sebep olan olaylar hakkında bir liste oluşturabilseydiniz, bunun şaşırtıcı gerçeğiyle karşı karşıya kalabilirdiniz.
    çünkü, tanrı denilen varlık, evrende belli bir manevi denge yaratmıştır ve insanlara verdiği irade sonucunda onları yaptıklarıyla serbest bırakmıştır.
    herşeyin bir tür dengesi vardır ve bu, ilahi adalet dediğimiz kavramın gerektirdiği bir gerçekliktir.
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 00:55 ~ 17.06.2012 13:32)
  2. reserved

    bakalım yarın için bişi bulcam oleey yarın da geçti amk.

    edit 1 : özet geç piiç
    (caca styla ?, 09.03.2012 00:58 ~ 02:19)
  3. reserved
    (death heart ?, 09.03.2012 01:00)
  4. reserved
    (frunchis ?, 09.03.2012 01:05)
  5. merak ettigim konular yarın seni izliyor olacagım çaça

    rizörvıd
    (v for fethullah ?, 09.03.2012 01:05)
  6. tanrı ve din eklenmiştir.

    devamı yarın gelecek. okumayan gelmesin dedim. özet geç vs diyecekler de hiç gelmesin. özetleri de yarın yazılarla beraber vereceğim.
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 01:06 ~ 01:07)
  7. allah yok din yalan al sana hayatın sırrı amk
    (inatci kizil ?, 09.03.2012 01:10)
  8. 1)yok bana göre
    2)yoktur. hiçbiri.(benim düşüncem)
    3)evren çok büyük neden olmasın
    4)mısırın 4.hanedanlık döneminde yaptırılmıştır. yapımında sıradan köleler değl ustalar kullanılmıştır. yaralanan bir işçiye ameliyat yapıldığı bilinmektedir. ayrıca enerji için sürekli balık ve pirinç lapası yemişlerdir. taşlar raylı kızak sistemiyle taşınmıştır. Yani çaçalar sır mır yok ortada. herşey biliniyor okuyan biliyor.
    5)teknoloji sürekli ilerlemez her dönemde ve her bölgede aynı gelişim sürecini göstermesi imkansızdır. dünya savaşları ve buhran dönemlerinde de kesintiye uğramıştır.
    6-7)çok kapsamlı her bağlamda tartışılır
    8)Günümüzde modern tanımı bile kapitalizme göre yapılmaktadır.bir devlet kapitalist olmazsa içinde bulunduğumuz çağ seviyesinde bile kabul edilmez kaldi ki alternatif bir sistemde yok ortada kapitalizm insan oldukça hep olacaktır.
    Umarım bilgin vardır ve birşeyler okumuşsundur çaça.Çok kapsamlı konular bunlar rivayetlerle ve nesnel olmayan hikaye ve halk arasında dönen bir takım miş-muşlarla açıklanamaz.
    (fsmninsaskinkulu ?, 09.03.2012 01:12)
  9. öncelikle reserved.

    1) tanrı var mı? = bence yok.
    2) dinlerin doğruluk payı var mı? varsa hangisi doğru? = bence yok.
    3) uzaylıların varlığı = bence şimdilik yok. (buda yeni bir din olma yolunda, kanmayın)
    4) piramitlerin sırrı = tam olarak bilinmemekle beraber insan (köleler) yapımıdır.
    5) teknolojinin gelişim ve ilerleme konusundaki istikrarı = yeni çağ gelişme oldukça dahada hızlanıyor, normaldir.
    6) türkiye'nin geleceği = 7. madde gibi olacak...
    7) dünyanın geleceği = komünizm *
    8) kapitalist sistemin ömrü = doğal kaynakların tükenmesiyle orantılı(petrol, doğal gaz vs., tabi devrim olmazsa)
    (lakota teton ?, 09.03.2012 01:15)
  10. özet geç.
    (oturbiseyleric ?, 09.03.2012 01:16)
  11. @10 özetler yarın dedim. diğer maddeleri de yarın yazacağım. okumayacaksan gelme dedim hala neyin derdindesin koçum?
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 01:17)
  12. ağır reserved
    (prince of dorne ?, 09.03.2012 01:21)
  13. reserved
    (akillihatun ?, 09.03.2012 01:21)
  14. reserved
    (nickbunickamk ?, 09.03.2012 01:27)
  15. reserved

    okumak istiyorum sadece .. farklı ve değişik bakış açılarına her zaman ihtiyaç vardır.. kişisel olarak ufkumuzun açılması için takip edelim çaçalar.. @1yüreğine sağlık katılmadığım konular var ama heyecanla bekliyorum.. özetin olup olmaması önemli değil.. bence özet falan geçme konularda hepsini yaz okumaya niyeti olmayanlar okumasın zaten.. gitsinler afedersiniz am-göt-meme muhabbeti yapsınlar.. iyi akşamlar herkese..
    (pembe panterin sari donu ?, 09.03.2012 01:41)
  16. @15 eyvallah kardeşim. görüşlerine saygı duyarım. yarın devam edeceğim dediğim gibi. iyi akşamlar hepinize
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 02:11)
  17. reserved
    (kirlidoktor ?, 09.03.2012 02:16)
  18. evet beyler başlasam mı konulara teker teker reserved alanlar buradaysa
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 22:33)
  19. @18 çaça sen bilirsin ama ilerleyen saatlerde yazarsan daha iyi olur.. ama yine de sen bilirsin..
    (pembe panterin sari donu ?, 09.03.2012 22:36)
  20. @19 tamam ilerleyen saatlerde başlarım o zaman
    (inatciyazar ?, 09.03.2012 22:46)
/ 7

© 2025 - inat sözlük uludağ sözlük

'inat sözlük' rüyadır. bedenin terk etse de ruhun burada kalır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. inat sözlük sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.