cesare pavese 


  1. ünlü ve değerli bir italyan yazarı. yazıları genelde melankolik bir hava ile yazmıştır ve intihar ederek ölmüştür. yazılarında kadınlara hakaret ve faşizme karşı söylemleri vardır.
    güzel sözlerinden bir kaç tanesini paylaşırım.

    "yalnız kalmamak için bütün akşam aynanın karşısında oturdum."

    Edit : penceresi "mutluluk" adındaki bir sokağa açılan otel odasında intihar etmiştir.
    (mrdede ?, 27.03.2012 16:04 ~ 02.04.2012 16:49)
  2. intihar konusunu en güzel işleyen yazardır. kendisi de tıpkı yazılarındaki gibi intihar ederek hayatına son vermiştir.

    "asıl büyük ve korkunç gerçek şudur: hiçbir işe yaramaz acı çekmek." diyebilecek kadar acı çekmiş,

    "kurtuluşu kendi dışımdan bekleyecek noktaya geldim sonunda, hiçbir şey bundan daha belirsiz olamaz." diyebilecek kadar çaresiz kalmış.
    (ucamayankanatliped ?, 27.03.2012 16:12)
  3. günlüğündeki son yazısı şöyledir;

    ''korkutucu gizemli şeyler her zaman olur... tek ihtiyacımız biraz cesaret. acı ne kadar açık ve duru olursa yaşama içgüdüsü o kadar güçlü olur ve intihar düşüncesi geri çekilir. düşündüğümde bana çok kolay geliyor. zayıf kadın becerdi bunu, kibir değil alçakgönüllülük gerekli. tüm bunlar beni hasta ediyor. sözcükler değil. eylem.
    daha fazla yazamayacağım... ''

    intihar ederek ölmüştür.
    (mrdede ?, 27.03.2012 16:14)
  4. "ölüm gelecek ve senin gözlerine bakacak" adlı şiiri ;

    Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak -
    sabahtan akşama dek, uykusuz,
    sağır, eski bir pişmanlık
    ya da anlamsız bir ayıp gibi
    ardını bırakmayan bu ölüm.
    Bir boş söz, bir kesik çığlık,
    bir sessizlik olacak gözlerin:
    Böyle görünür her sabah
    yalnız senin üzerinde
    kıvrımlar yansıtırken aynada.
    Hangi gün, ey sevgili umut,
    bizler de öğreneceğiz senin
    yaşam olduğunu, hiçlik olduğunu.

    Herkese bir bakışı var ölümün.
    Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.
    Bir ayıba son verir gibi olacak,
    belirmesini görür gibi
    aynada ölü bir yüzün,
    dinler gibi dudakları kapalı bir ağzı.
    O derin burgaca ineceğiz sessizce.

    Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak -
    sabahtan akşama dek, uykusuz,
    sağır, eski bir pişmanlık
    ya da anlamsız bir ayıp gibi
    ardını bırakmayan bu ölüm.
    Bir boş söz, bir kesik çığlık,
    bir sessizlik olacak gözlerin:
    Böyle görünür her sabah
    yalnız senin üzerinde
    kıvrımlar yansıtırken aynada.
    Hangi gün, ey sevgili umut,
    bizler de öğreneceğiz senin
    yaşam olduğunu, hiçlik olduğunu.
    Herkese bir bakışı var ölümün.
    Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.
    Bir ayıba son verir gibi olacak,
    belirmesini görür gibi
    aynada ölü bir yüzün,
    dinler gibi dudakları kapalı bir ağzı.
    O derin burgaca ineceğiz sessizce.
    (mrdede ?, 27.03.2012 16:32 ~ 23.05.2012 22:19)
  5. yalnızlığı seçmemiş yalnız bırakılmış bir adamdır. "çalışmak yorar" adlı şiirlerinde bahsi geçen "kısık sesli kız" ona ilk darbeyi vuran kadın olmuştur. ardından başka bir kadın tarafından tekrar terkedilmiştir. iyice içine kapanan cesare pavese kendini edebiyata adamış ve günlüğüne düştüğü "sözler değil, eylem. artık yazmayacağım" notu ile intihar etmiştir.
    (mrdede ?, 27.03.2012 16:42 ~ 02.04.2012 16:48)
  6. "yaşama sanatı, yalanlara inanmayı bilme sanatıdır. bunun en korkunç yanı, doğrunun ne olduğunu bilmediğimizden, bir yalanın yalan olduğunu hala anlayabilmemizdir."

    üstadın yalnızlığı kabullenme paradoksu.
    (mrdede ?, 02.04.2012 16:45 ~ 16:46)
  7. "insan, gerçeği kavradığı için utanıyor işte gerçek önümüzde: her ceset sen, ben ya da biz olabiliriz. arada hiç fark yok. eğer yaşıyorsak, bunu bir başkasının kirletilmiş cesedine borçluyuz. bu nedenle her savaş bir iç savaştır. her şehit, yaşayan canlıya benzer ve ondan ölümünün hesabını sorar."
    (mrdede ?, 02.04.2012 16:57)
  8. cesare pavese - acı

    Sokaklarda dolaşacağım yorgunluktan tükenene dek
    yalnız yaşamayı bileceğim ve geçen her yüzün
    gözlerine gözlerimi dikmeyi ve aynı kalmayı.
    Damarlarımda beni aramaya çıkan bu serinlik
    sabahları hiç böylesine gerçek olarak yaşamadığım bir
    uyanış: Yalnızca, kendimi bedenimden daha güçlü
    Duyuyorum
    ve sabahıma daha soğuk bir titreme eşlik ediyor.

    Yirmi yaşında olduğum sabahlar uzak.
    Ve yarın, yirmi bir: yarın sokaklara çıkacağım,
    her taşı ve göğün çizgilerini anımsıyorum.
    Yarından sonra insanlar beni yeniden görmeye başlayacak
    ve ayağa dikilmiş olacağım ve durup
    vitrinlerde kendime bakabileceğim. Bir zamanların sabahları
    gençtim ve bunu bilmiyordum, geçenin ben olduğumu
    bile bilmiyordum- bir kadın, kendi kendisinin
    efendisi. Bir zamanlar ki zayıf çocuk
    yıllar süren bir ağlayıştan uyandı:
    şimdi sanki o ağlayış hiç olmamış gibi.

    Ve yalnızca renkleri algılıyorum. Renkler ağlamıyor,
    bir uyanış gibi: yarın renkler
    dönecek. Her kadın sokağa çıkacak,
    her beden bir renk- çocuklar bile.
    Açık kırmızı giyinmiş bu beden
    onca solgunluktan sonra kendi hayatına yeniden kavuşacak.
    Çevremde bakışların kaydığını hissedeceğim
    ve kendim olduğumu bileceğim: bir bakış fırlatarak
    kendimi insanlar arasında göreceğim: Her yeni günle
    yollara çıkacağım renkleri arayarak.
    (mrdede ?, 23.05.2012 22:35)
  9. Her kadın, sevdiği uzaklardayken dertleşebileceği birlikte boş saatlerini doldurabileceği bir erkek arkadaş arar; bu arkadaşın, uzaktaki adam için duyduğu sevgi üzerinde bir etkisi olmadığını söyler; erkek arkadaşı kadının uzaktakine olan sevgisiyle çatışabilecek bir şey istedi mi; kadın incinir; ama bu arkadaş daha çok acı çekmemek için sözlerini, bakışlarını denetlemeye, daha dikkatli davranmaya kalkıştı mı, kadın-herhangi bir kadın- adamın acı çekişini görebilmek için hemen onun üzerindeki çekiciliğini arttırır.

    ... Sevdiğin kadın günlerinin ne kadar boş, dayanılmaz olduğunu sana söyleyebilir;
    şaşılacak olan, senin günlerinin nasıl geçtiğine hiç aldırmayışıdır.
    (mrdede ?, 23.05.2012 22:41)
  10. işin doğrusu bugüne değin dünyayla ilgili hiçbir şey ruhuma işlemiş, bünyesel, beden ötesi gerçekliğimin yapısını bir röntgen filminde ki gibi gözlerimin önüne sermiş değil. alttaki boz renkli ve sonsuz iskelete de henüz ulaşmış değil.

    renklerden, kokulardan, insanı okşayan hareketlerden tat aldım, bunların mutluluğumu, hayal gücümü ve sağlığımı beslediğini gördüm. insanların dostlarıyla şakalaştıkları gibi şakalaştım, kendi başıma eğlenebildim.

    kelimelerim gerçekten düşüncelerimi değil, sadece duyumları dile getirdi. dramatik olaylar değil tablolar çizdim. bir konu(söz gelimi bir yüz) seçip bunu kendi beğenime göre değiştirinceye kadar üzerinde durdum. dünyayı şiddet ya da zevk eylemlerinden meydana gelen bayağı bir sergi durumuna indirgedim. o sayfalarda hayatın kendisi değil sahnelenişi var. her şeye yeniden başlamam gerek.

    yaşama uğraşı : 22 nisan, sayfa 45
    (mrdede ?, 13.06.2012 10:51)
  11. yuh bu başlığı ben açarım sanıyordum bu kadar entry görmek sevindirdi.

    "insanın sadece yaşayarak ve hayatını en iyi şekilde sürdürmeye çalışarak işlediği gizli, karanlık ve korkunç suçlarla karşılaştırıldığında, yasaların yasakladığı suçlar sıradan, önemsiz şeyler olarak görünür." demiş büyük ğstad
    (durmayan top ustasi ?, 22.02.2019 02:43)
  12. "geçme namerd köprüsünden

    ko aparsın sel seni,

    yatma çakal yatağında

    ko yesin aslan seni."

    Demiştir.
    (var bi bokluk ?, 22.02.2019 05:23)
  13. "Bir dönem gelir, yaptığımız her şeyin sonunda bir anı olacağı gerçeğini düşünmek zorunda kalırız. Bu, olgunluktur. Olgunluğa erişmek için, insanın birtakım anıları olmuş olması gerekir."
    (durmayan top ustasi ?, 20.03.2019 23:57)

© 2025 - inat sözlük uludağ sözlük

'inat sözlük' rüyadır. bedenin terk etse de ruhun burada kalır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. inat sözlük sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.