buraya yazdıklarımı atarım 


/ 2
  1. bu başlığa kalemimden düşenleri atarım.

    bilmeniz gerekenler;
    uzuncuk mesaj : o'na yazdığım çoook çok uzun olan mesajlar.
    oduncuk: o
    lise 3 öğrencisiyim. ailevi ve aşk hayatımda yaşadığım sorunlardan ötürü çok erken yaşta olgunlaşmak zorunda kaldım.
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:36 ~ 01:44)
  2. bende okurum.
    (monster lady ?, 18.02.2012 01:38)
  3. bende okurum
    (kirlidoktor ?, 18.02.2012 01:41)
  4. reserved
    (egzozlarla sikisen adam ?, 18.02.2012 01:41)
  5. "baştan sona"
    sana daha önce sayısını hatırlamadığım kere uzuncuk mesaj yazdım.
    bunlardan bazılarını sana yolladım , bazılarını ise yollamadım açıkcası.
    yollamama nedenim ise sana layık görmememdi.. yazdım yazdım sildim bazen.
    ne zaman kendimi kötü hissetsem kendimi defterimin başında buldum..
    aklımda geçenlerden bazen bir şiir doğdu , bazense uzuncuk bir mesaj..
    ve genellikle ben yazmaya başlamadan önce bi plan yapmam ,
    otururum masama yada bilgisayarımıın başına ,
    aklımdan ne geçiyosa parmaklarım onu aktarır..
    şimdide öyle olucak galiba..
    ...
    sana çocukluğumdan az çok bahsettim , biliyosun yani azda olsa..
    ve çoğu insana göre pekte mutlu olmayan bi çocukluk geçirdim.
    şuanki hayatımda da pek b değişiklik yok aslına bakarsan..
    sadece ben biraz daha büyüdüm , biraz daha farklı bakıyorum olaylara ,
    biraz daha fazla gözyaşı döküyorum, biraz daha fazla sabahlıyorum..
    önceden ben ağlar ağlar , sonra uyurdum biliyo musun ? *
    rahatlardım çünkü ağlayınca..
    ne kadar derdim varsa hepsi için ayrı ayrı ağlardım , aklıma gelirdi hep *
    öyle yada böyle geçirdim çocukluğumu , ve şuanda hayatıma devam ediyorum..
    ama ben yaşadığım olaylar sayesinde ben oldum bunu biliyorum.
    ve hiçbir pişmanlığım yok , ki zaten benim elimde olan şeyler değil..
    ..
    sana bursadaki yaşantımdanda bahsettim azçok ,
    aslında güzel sayılabilecek zamanlar geçirdim orada..
    bir çok kişiyi tanıma fırsatı buldum..
    ordan ayrılırkende baya bi üzülmüştüm biliyo musun..
    yapamam sanmıştım , arkadaşlarımdan kopamam sanmıştım..
    hatta arkadaşlarımdan kopmamla , hayattanda koptum bi nevi..
    ..
    liseye ilk başladığımda aklımda hala eski arkadaşlarım vardı ve ilkokuldaki gibi bi öğrencilik istemiyodum açıkcası..
    sorunlu biri olmak falan.. olmadımda zaten.. lise 1 de , herşey gayet normal devam ediyodu benim için..
    alışmaya başlamıştım hayata.. okulum eve yakındı falan , gidip geliyodum işte okuldan eve , evden okula..
    sınıf öğretmenimiz bülent hocaydı , ingilizceci. o adam gibi bir ingilizce öğretmeni hayatımda tanımadım ben , adam harika bi insan herşeyden önce..
    bi ders anlatır , en gerizekalı bile anlar yani , öyle söylim.
    benimde zaten hep nerden geldiğini bilmediğim bi ingilizce yeteneğim vardı , bülent hoca ve gözde hocayla birlikte lisede bu yetenek isteğe dönüştü.
    ama benim hep aklımda özel harekat polisi olup dağlara falan çıkmak vardı , böyle vatan millet silistre hesabı atraksiyon falan *
    sonra okulun son aylarında , gözde hoca beni dil sınıfında görmek istediğini falan söylüyoodu sınıfta falan , hatta , sen dile geliceksin konu kapanmıştır falan diyodu şakasına.
    ama gerçekten son bi kaç hafta kala , bana ciddi olarak tercümanlığı çok yakıştırdığını söyledi. benden araştırmamı istedi ,
    bende eve geldim araştırdım..
    yaklaşık 4-5 gün internet üzerinde tercümanlıkla ilgili ne kadar site , ne kadar bilgi varsa hepsini inceledim..
    i̇nceledikle ilgilenmeye başladım ve karar verdim.. gözde hocayla ve bülent hocayla dil sınıfında okuyacaktım..
    sonra okulların açılmasına bir hafta kala , okuldan aradılar babamı , müfredat değişti , dil sınıfı açamıyoruz diye..
    biz önce ne yapacağımızı bilemedik ama , önümüzde fazla seçenek yoktu..
    ya ben bölüm değiştircektim , ya sözele geçicektim çünkü 8 saat ingilzce vardı sözelde , ya da fatih anadoluya gidicektim..
    ben ilk başlarda fatihe gitmeyi aklımdan bile geçirmedim. ama sonra baktık ki olacak gibi değil , mecburen fatih anadoluya geldim..
    zaten gelmemde sorun oldu , e-okulda nakil işlemleri falan gecikti bişeler oldu , senenin başında gelemedim , bi ay sonra gelebildim.
    ..
    ben fatihe gelirken aklımda çokca soru işareti vardı , acaba bu okulu sevecek miyim ,
    acaba sınıf arkadaşlarım nasıl falan filan diye..
    neyse , ilk gün babam bıraktı beni okula , sınıfa falan girdim işte , tipik bi ilk gündü.. sıkıcı..
    sonraları alışmaya başladım derken , okulda gezmeye başladım hakanlar sayesinde..
    10-a dakilerle tanıştırdılar beni falan.. yavaş yavaş arkadaş ediniyodum işte.
    sonra bigün seni gördüm..
    voleybol oynadığımız gün işte..
    benim bi önceki dersim boştu , seninde bedendi ve biz tenefüste voleybol oynamıştık..
    sonra ben derse gitmiştim falan işte..
    ..
    o voleybol oynadığımız gün ile sömestra kadar olan dönemi hiç hatırlamıyorum..
    gerçekten aklımda o döneme ait pek bişe yok ,
    sadece senden numaranı falan istemiştim çıkışta , onu hatırlıyorum..
    geç cevap veriyodun falan *
    ..
    sömestrda biz samsuna gittik , kışında sömestrda ben baya bi yalnız kalıyorum , abim kendi arkadaşlarıyla gidiyo , ben tek başıma kalıyorum..
    sana mesaj attım işte , sonra biz konuşmaya falan başladık..
    konuştukça içimde sana karşı bişeyler oluştu galiba ki , sana ısındım..
    böyle samimi buldum seni , kendime yakın hissettim ne bilim..
    sonra sömestrın sonlarına doğru kendimi ciddi bi sorgulamadan geçirdim..
    -ben bu kızdan hoşlanıyo muyum ? emin miyim ? falan..
    baya uykusuz gecelerden , zor saatlerden sonra bir karara vardım..
    *evet.. hoşlanıyodum..
    ve bunu sana söylemeye korktum ilk başta. ya beni terslersen falan diye.
    o yüzden beklemek zorunda kaldım ,
    ta ki senden de bişeyler görene kadar.
    ve sendende bişeyler hissedince , karar verdim sana açılmaya..
    yoksa dayanamazdım galiba..
    büsbütün aşık olmuştum çünkü..
    ..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:41 ~ 01:43)
  6. sonra , sömestırın ilk haftası , seninle konuşmak istediğimi söyledim..
    okulun bahçesindeki , o eski banka oturduk..
    hani şu nöbetci kulubesinin üstünde olan banklar değil de , onların arkasındaki varya , o işte *
    ben biraz lafı geveledikten sonra zorda olsa söyleyebildim..
    senden hoşlanıyorum dedim..
    ve sende bana ;
    bende sana karşı bişeler hissediyorum ama ,
    o hissin ne olduğunu bilmiyorum..
    zamana bırakalım , adını zaman koysun" dedin..
    ..
    ben zaten , bende sana karşı bişeler hissediyorum dedikten sonra sırtımda kanatların çıktığını hissetmeye başlamıştım.. *
    sonra merdivenlerden melihle apo geldi , senden para istediler , bizde sınfa gittik işte..
    zaten herşey o günden sonra başladı..
    senin yanında , yada uzağında geçirdiğim her saniye , sana okadar aşık oldum ki..
    bi zamandan sonra , kendimi , seninle tanımlamaya başladım..
    o ilk sana açıldığım zamanki "biliyorum.. mutlu olucam.." hissi hâla içimde..
    ilk andan beri biliyodum.. (inanıyodum, inanıyorum..)

    ve gün geçtikce daha da emin oldum bundan..
    senin yanında hayatta olduğumu hissettim.
    yaşadığımı fark ettim.
    her geçen saniye seni daha çok özlediğimi gördüm..
    bir aşk'ın nasıl bu kadar büyüyebileceğine tanık oldum..
    bazende kendime ," neden bu kadar bağlanıyosun.. " diye kızdım..
    ama sonra gözlerine bakınca, saçmaladığımı fark ettim..
    ilk defa birisinin gözlerinde kendimi gördüm.
    ilk defa başka birisini kendimden çok düşünmeye başladım.
    ilk defa kalbimin ritmini başka birisi oluşturdu.
    ilk defa okulu sevdim hatta *
    aynı şehirde olduğumuz için binlerce kez şükrettim allah'a..
    seni her gün görebildiğim için..

    ..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:46)
  7. her yeni gün , ben sana uyandım..
    içimdeki aşk öyle büyük bir hal aldı ki ,
    şiir yazmaya bile başladım..
    bazen sana olan hasretim okadar büyüdü ki ,
    sabahlara kadar ağladım..
    kendimi tanıyamaz oldum hatta.
    sende kayboldum..
    sonra kendimi sende buldum..

    ..
    okula her gelişimde , seni görebilme ümidi vardı içimde..
    okadar seviniyodum ki okula gelirken ,
    en saf çocuk mutluluğu az kalır..
    ..

    aradan baya bi zaman geçti .. biz seninle konuşmaya devam ettik..
    bu süre içersinde benim sana olan aşkım büyüdü..
    o kadar büyüdü ki ,
    yükü yüreğimi aşmaya başladı..
    çok zaman kendimle savaştım..
    çok yıprandım..
    o kadar çok özledim ki ,
    sana sarılmak , bi daha bırakmak istemedim..
    gözlerine saatlerce bakabilmek istedim..
    doyasıya seni seninle yaşamak istedim..
    ellerini tutabilmek..
    gözlerine baka baka , seni̇ sevi̇yorummm diyebilmek..

    ama olmadı..
    seninle en küçük triplerimizde bile , hayatla bağlantım koptu.
    sensizlik düşüncesi bile çok korkunç geliyodu.
    öyle ki , tenefüslerde gördüğüm yetmiyodu seni ,
    sana sarılamamak , seni hissedememek , seni öpememek belkide , ellerini tutamamak , zaten yeterince zorken ,
    bide trip attığında içimden bi parçayı kopardın hep..
    ama sonra seni gördüğümde o içimdeki parçanın yerini sen aldın..
    gözlerine baktığımda , orda dünyadaki cenneti gördüm..
    içime öyle bi işledin ki ,
    ne zaman kendimi sensiz hissetsem , gözlerimi kapatıp , gözlerini hayal ettim..
    sana gönlümce hislerimi dökebildiğimi..
    sıkı sıkı sarılabildiğimi..
    bu hayallerimle içimi ısıtırken , çoğu zaman bi kaç damla da gözyaşım süzüldü yanaklarımdan..

    ..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:47)
  8. mesela ne zaman seninle mutlu olsam birazcık , yani mesajında gülücük bile koysan , hemen allah'a şükrederdim..
    millet bayram namazlarında , cuma namazlarında hep kendi için bişeyler isterken allah'tan ,
    ben seni istedim..
    senin mutlu olmanı istedim..
    öyle ki ,
    kendi mutluluğumdan vazgeçecek kadar mutlu olmanı istedim..
    kimi zaman allah'a yalvararak sabahladım..
    ellerimi açıp , allah'tan seni istedim..
    senin için ağladım..
    senin için yalvardım..

    ..
    zaten bu uzuncuk mesajların çıkış noktasıda , sana olan her geçen saniye artan özlemim..
    her saniye bir çığ gibi büyüyen hasretim beni iyice yıpratmaya başladığı an ,
    içimdekileri sana direk olarak olmasa da , anlatmak istedim..
    bu mesajları yazarken ki en büyük hayalim ise ,
    sana kelimelerle anlatmaya çalıştığım sevgimi , birgün hissetmendi..
    başını göğsüme koyduğunda , dünyanın tüm kelimelerinden daha fazla şey anlamandı..
    kalbimin ritminde kendini bulmandı belkide..
    yada gözlerine saatlerce bakmak istememdi..
    gözlerinde gerçek huzuru bulmak istememdi..

    öyle hissediyorum ki sen yanımda olunca ,
    sanki hiç bir soğuk işlemez gibi ,
    hiç bir kuvvet canımı yakamaz gibi ,
    hiç kimse senden fazla mutlu edemez gibi ,
    güneş hiç bir zaman senden daha parlak olamaz gibi ,
    beni senden hiç bir güç koparamaz gibi..

    ..

    sen benim miladım oldun ,
    dünyam ,
    atmosferim,
    yaşam enerjim,
    güneşim,
    hayatım,
    kıymetlim,
    kendimden bile sakındığım,
    odunum oldun sen benim..

    sana dokunmaya kıyamadığım , odunum..
    uğruna göz pınarlarımı akıttığım sevgilim..
    ..

    hani 26 aralık günü bana bişey demiştin hatırladın mı.. ?
    bende seni seviyorum.. demiştin..
    o gün dünyaları bana verdin sen..
    3 kelimeyle dünyanın en mutlu insanı yaptın..
    sadece 3 kelime değil , beni hayata bağlayan o sözcükleri söyledin..

    ..

    bana o an sadece 3 kelimenin , dünyadaki herşeyden daha kıymetli olduğunu kanıtladın.
    insan kalbinin yerinden çıkabileceğini gösterdin,
    bir insanın gerçekten mutluluktan sarhoş olabileceğini..
    ..

    seninle herşey çok güzel biliyo musun ?
    mesela seni izlemek..
    dövüceksin bigün ama * dövv * napim yani *
    yine izlerim.
    bazen böyle susuyorum falan ya ?
    keyfim olmuyo ,
    konuşasım gelmiyo falan.. ?

    neden oluyo biliyo musun ?
    çok özlediğim için.
    hemde okadar çok ki..
    dayanamadığım için..
    aynı sırada oturuyoruz ,
    ama ellerini tutamıyorum mesela.
    ya da sarılamıyorum..
    etrafımızda başka insanlar oluyo ,
    sana istediğim gibi sevdiğimi söyleyemiyorum.
    kimse olmasa bile söyleyemiyorum hatta..
    sana söyleyemediklerimi kendi kendime söyleyince yıpranıyorum ,
    moralim bozuluyo ,
    kefyim kaçıyo.
    napim yani elimde değil..

    ..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:49 ~ 01:50)
  9. @5 güzel yazmışsın çaça eline sağlık çok beğendim sürükleyici ve güzel anlatımın var hayatımda okuduğum en iyi paragraflardan biriydi.
    Rezerved
    (estien ?, 18.02.2012 01:49)
  10. çok zor geldi okumak
    (duran top ustasi ?, 18.02.2012 01:50)
  11. ..

    bide şunu sakın aklından çıkarma ;
    seni sevdim..
    seviyorum..
    seveceğim..
    sen olsanda , olmasanda..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:51)
  12. @9 teşekkür ederim çaça.. büyük aşk büyük kelimeler döküyomuş insanın yüreğinden meğersem..
    @10 istemezsen okumazsın. bu kadar basit kardeş.
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 01:52)
  13. çok özür dilerim çok güzel bi metne benziyor ama

    bunu okursam anamı bacımı siksinler. demeden geçemicem cok uzun amk gözlerim bozulur :R:R
    (arrest ?, 18.02.2012 01:53)
  14. @13 canın sağolsun..
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 02:05)
  15. merhaba 'oduncuk'..
    bu türden bi uzuncuk mesaj yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi..
    ve ne diyeceğimi de bilmiyorum..
    hangi kelimeler tanımlar ki içinde bulunduğum durumu..?
    dünyamı bu kadar kolay yıkabilmeni..
    ..hemde defalarca..
    beni öldürüp , hayatta bırakmanı..
    daha geçen güne kadar senin için atan kalbimin ,
    atmaya sebebinin kalmayışını..
    kendimden çok inandığım hayallerimin ,
    yıkılışını...
    bunları kelimelere tam anlamıyla dökebileceğime inanmıyorum..
    sana bu mesajda neden böyle olduğumuzun sebeplerini söylicektim aslında ama ,
    şuan aklıma sebep falan gelmiyo..
    sadece sen geliyosun..
    hani yanağıma bi kere vurmuştun ya , sonra ama vurmadım kiii demiştin , ordaki gözlerin geliyo işte..
    yağmur yağınca senin yağmuru ne kadar sevdiğin aklıma geliyo..
    televizyonda çok güzel hareketleri izlerken , eser , ersine patates kafa diyo ;
    benim aklıma senin kumpiri çok sevmen geliyo..
    hani diyodun ya eğer ben kendimden emin olduğumda sen hala beni seviyosan beraber oluruz falan diye..
    o geliyo aklıma işte..
    benim dayanmama sebep olan herşey geliyo..
    bana sensizlikte yardım eden herşeey..
    ama sonra , hayatımda olmayışını mesajlara nasıl döktüğün geliyo..
    gözlerim doluyo , seni hatırlıyorum..
    ağlamak istiyorum ve ağlıyorum..
    dersanede ben ders felan dinlemedim bu hafta,
    matematikcinin de dikkatini çekti.
    ona eski ve çok değerli bi binanın yapılan tamiratlarla ne kadar sağlam olabileceğini sordum..
    aslında binayı sormadım ama , anladı o..
    oda bana şunu dedi ;
    "o bina ne kadar eski ve ne kadar değerli olursa olsun.. yama yaparak eski sağlamlığını kazandıramazsın..
    sen ne kadar yama yaparsan yap o binaya , bi gün dönüp baktığında 'bu o eski bina değil ki artık..' dersin..
    çünkü değişmiştir ve özünü kaybetmiştir.. "

    o adamın bunları söylemesi beni rahatlattı mı yoksa daha mı çok kafamı karıştırdı bilmiyorum..
    ve ne yapacağımı da bilmiyorum..
    kendimi zamana emanet edicem ben..
    yoksa bu yükün altından kalkamam.. ezilirim..
    bi kez daha dünyamı yıkman karşısında bu sefer enkaz altında kalır , gerçek anlamda ölürüm..

    ama ben olaylara her şerde bi hayır vardır diye bakıyorum bu yazdan beri..
    bu olayda hayır nerde bilmiyorum açıkcası.. yok gibi duruyo..
    ama ne kadar çabuk bitirebildiğini öğrendim.

    fark ettiysen , ben sana konuştuğumuz süre boyunca bi kere bile hayatımda olma artık , hayatından çıkıyorum artık rahat edebilirsin , gibi şeyler demedim kavga edince..
    ve ister inkar et ister etme , her defasında alttan aldım..
    çünkü sen benim güneşimdin , ve ben soğukta donmak istemedim..
    benim için senin benim hayatımda olmayışın ;
    benim için bi hayatın olmayışıydı ..
    çünkü sen benim hayatımdın ve ben yaşamak istedim..

    aslında daha fazla yazabilir miyim bilmiyorum..
    ama yazmamında senin açından pek bişey ifade ettiğinide inanmıyorum..
    her defasında bu kadar kolay bitirebilen birisi için ,
    yazmışsın ya da yazmamışsın fark etmez galiba..
    beklemeyi sevmiyomuşsun ya..
    bi mesaj için yalvarıyomuş gibi olmuşsun ya..
    ondan diyorum..

    ama ben yalvarmıştım gerçekten biliyosun dimi ?..
    çünkü senin her bir kelimen beni hayata bağlamaya yetiyodu..
    zaten seni saramıyodum , elini tutamıyodum , her geçen saniye daha çok özlüyodum ,
    bide senden gerçek anlamda "odunluk" görmek bana pekte yardımcı olmadı açıkcası..
    düşene bi tekme de sen attın bilmeden de olsa..
    ben seninle sürekli mutlu olmak , sürekli yanında olmak isterken..
    senin umrunda değilmiş gibi görünüyodu..
    umrunda mıydı değil miydi bilmiyorum..
    ..

    neyse uzatmakta istemiyorum.
    sevgisine inanmadığın bi kişinin kelimelerine de inanmazsın sen..(!)
    sana benimle ya da bensiz..
    hayatının her döneminde mutlu bi hayat diliyorum..

    ve senden tek bir ricam var geçirdiğimiz onca günün hatrına..
    lütfen kendine iyi bak tamam mı..
    montunu giy , ilaçlarını aksatma , fazla kola içme , zararlı şeyler yapma.. kendine iyi bak işte..
    sana kimsenin zarar vermesine izin verme..
    biliyorum şimdi sen " ben kendimi korurum.. ben kendime dikkat ediyorum zaten.." gibi şeyler söyleyebilirsin..
    ama geçirdiğimiz günlerin hatrına senden tek ricam bu..

    ...
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 02:06)
  16. çaça inan varya o kadar okuyasım var ki ama çok yorgunum ya bunu bi reservleme olarak düşün yarın okurum (: yani o kadar anlatmışsın neyse

    özet : reserved
    (kosan teneke ?, 18.02.2012 02:55)
  17. "hiç bir soğuk üşütemez içimi yokluğun kadar..
    ya da hiçkimse dolduramaz içimdeki boşluğu..
    hiç bir mevsim ısıtamaz dünyamı ,
    tıpkı hiçbirşeyin mutlu edemeyeciği gibi sen kadar..

    gel , artık bitsin hasret..
    hayat ver yüreğime ,
    ısıt içimi.. "
    -10.02.2012
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 22:04)
  18. @16 eyvallah kardeşim , nezaman istersen okursun
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 22:07)
  19. adım adım yaklaşırken sana ;
    yüreğimde yankı bulur adın..
    gökyüzümü kaplar suretin..
    ellerim , ellerini hisseder..
    - ve ben ;
    sana karışırım..

    * bunu çok önceden yazmıştım unuttum tarihini ama
    (tukenen tukenmez kalem ?, 18.02.2012 22:11)
  20. kısa olanları okurum anca
    (kecigibimerakliadam ?, 18.02.2012 22:43)
/ 2

© 2025 - inat sözlük uludağ sözlük

'inat sözlük' rüyadır. bedenin terk etse de ruhun burada kalır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. inat sözlük sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır, www.sozlukspot.com sözlüklerin içeriklerinden sorumlu tutulamaz.